Bildiğiniz gibi, ülkemiz, bir bal ülkesidir. Kovan sayısı çok,
bitki örtüsü zengin ve çok çeşitlidir. Bu durum, ilk bakışta,
yüksek verim ve arıcılarımıza bol kazanç vaat etmektedir.
Bugüne kadar kullandığımız aletler, bilgi, çaba ve yatırımla kovan başına ortalama bal verimi 65 yılda 8 kilodan ancak
15 kiloya çıkabilmiştir. Yöntemlerimizi değiştirmezsek daha
da artmayacak. Oysa bu ortalama, arıcılıkta ileri
ülkelerde 40 kilonun üzerinde. (*) Onlar
gelişmiş yöntemlerle çalışıyor ve bu yöntemleri
her yıl daha da geliştiriyor. Aramızdaki fark giderek
açılıyor. Arıcılarımız, bugün, gerçekte
kazanabilecekleri paranın yarısını bile kazanamıyor.
Bu durum, dünya ülkeleriyle rekabet şansımızı da
azaltıyor. İhracatta rekabet için kovan başına düşen
üretimi arttırmamız gerekiyor.
Öte yandan, arı hastalıklarıyla mücadele ederken ilaçları doğru kullanmadığımızda balımızda kalıntı çıkıyor; yine
ihraç edemiyoruz. Arıcılarımız yine büyük zarara uğruyor.
Bu sorunun çözümü için, hastalıklara karşı mücadeleyi
doğru zamanda, doğru biçimde yapmalıyız.. Hasta arılarımızı kurtaralım derken sağlamlara zarar vermemeliyiz.
Yani daha çok ve kalıntısız bal üretmek zorundayız.
Bunun için daha çok bilgi, daha iyi alet, daha çok çaba
ve daha büyük yatırım gerekiyor. Bunlar› sağlamak kolay
olmayabilir ama uğraştığınıza değer.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İkinci Oğulda Ana arıları Tespit Etme
Kuluçkalık içerisine 1 adet ballı petek varsa, 2 adet kuru petek arının gücüne göre kendini ayarlayabilirsin. Kovanın üzerine ana arı ı...
-
Ülkemizin sıcak bölgelerinde petekleri güveden korumak sorun olmaktadır. Geçmiş yıllarda bu sorunla mücadele için naftalin kullanılmıştır. ...
-
Bir yavru hastalığıdır. Kovanların nemli ve loş ortamda tutulması sonucu ortaya çıkar. Larvalar mumyalaşarak ayçiçeği çekirdeğine benzer si...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder